Odyolojik Testler ve İşitme Sağlığınız

Timpanometri: Tanım ve Uygulama

Timpanometri, orta kulağın akustik admittansını ölçmek için kullanılan bir test yöntemidir. Bu yöntem, kapalı bir kulak kanalındaki değişen hava basıncına bağlı olarak timpanik membranın hareketliliğini değerlendirir. Timpanometri, orta kulağın değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılan ve güvenilir bir yöntemdir. Testin en büyük avantajlarından biri, admittans ölçümünün prob ile timpanik membran arasında kalan havanın hacminden etkilenmemesidir. Bu nedenle, timpanometri, kulak kanalındaki basınç değişikliklerine karşı orta kulağın tepkisini objektif bir şekilde değerlendirir.

Timpanometri Testi ve Timpanogramlar

Timpanometri testinde genellikle 226 Hz'lik bir prob tonu kullanılır. Ancak, özellikle küçük çocuklarda daha güvenilir sonuçlar elde etmek için 1000 Hz'lik prob tonlarının kullanılması önerilmektedir. Test sırasında, kulak kanalındaki basınç, pozitif ve negatif aralığında değiştirildikçe timpanik membranın hareketliliği grafiksel olarak gösterilir ve bu grafiklere timpanogram denir. Timpanogramın şekli, orta kulakta var olan durumu yansıtabilir.

  • Normal Timpanogram (Tip A): Atmosfer basıncına yakın bir tepe noktasına sahip olup, normal orta kulak fonksiyonlarını gösterir.
  • Tip As Timpanogramı: Tepe noktasının normalden daha düşük olduğu ve genellikle otoskleroz gibi durumlarla ilişkilendirilen bir türdür. Ancak, otitis media gibi bazı durumlarda da ortaya çıkabilir.
  • Tip Ad Timpanogramı: Tepe noktasının normalden daha yüksek olduğu bir timpanogramdır ve genellikle koklear veya orta kulakta sertleşme (otoskleroz gibi) ile ilişkilidir.
  • Tip B Timpanogramı: Belirgin bir tepe noktası olmayan ve geniş bir basınç aralığında düz olarak elde edilen bir timpanogramdır. Bu genellikle orta kulakta sıvı varlığını veya kulak zarında perforasyon gibi durumları gösterir.
  • Tip C Timpanogramı: Belirgin bir negatif basınçta oluşan tepe noktasına sahip olup, östaki tüpü disfonksiyonu ve orta kulakta önemli bir negatif basınç olduğunu işaret eder.

Timpanometri Ölçümleri

Timpanometri testinde elde edilen temel ölçümler şunlardır:

  • Eşdeğer Kulak Kanalı Hacmi: Kulak kanalındaki havanın hacmi ve timpanik membranın hareketinin yansımasıdır.
  • Kompanze Edilmiş Statik Akustik Admittans: Timpanik membranın hareketliliğinin ölçüsüdür ve orta kulak işlevi hakkında bilgi verir.
  • Timpanometrik Tepe Basıncı: Timpanogramdaki tepe noktasının basıncı, orta kulakta optimum akustik admittansın sağlandığı basınçtır.
  • Timpanometrik Genişlik ya da Gradyan: Timpanogramın genişliği, orta kulaktaki basınç değişimlerinin ne kadar yayıldığını gösterir ve orta kulak fonksiyonunu değerlendirir.

Kaynakça

  1. Jerger, J. (1970). "Clinical Applications of Immittance Audiometry". Audiology, 9(1), 73-92.
  2. Margolis, R. H., & Bass, J. L. (1997). "Impedance Audiometry". In Handbook of Clinical Audiology (pp. 217-237). Lippincott Williams & Wilkins.
  3. Northern, J. L., & Downs, M. P. (2002). Hearing in Children. Lippincott Williams & Wilkins.
  4. American Speech-Language-Hearing Association (ASHA). (2005). "Guidelines for the Audiologic Assessment of Children from Birth to 5 Years of Age". American Journal of Audiology, 14(2), 69-77.
  5. Hoffman, H. J., & Dobie, R. A. (2000). "Tympanometry: An Overview". Journal of the American Academy of Audiology, 11(6), 453-462.

 

Otoakustik Emisyonlar (OAE): Tanım ve Türler

Otoakustik Emisyonlar (OAE), kokleanın ses algısının ötesinde ürettiği ve dış kulak yolundan ölçülen akustik enerjilerdir. İlk olarak 1948'de Gold tarafından öne sürülen bu kavram, 1978'de David Kemp'in kapsamlı çalışmalarıyla daha da netlik kazanmıştır. Başlangıçta, OAE'ların orta kulakta oluşan artefaktlar olduğu düşünülmüş; ancak kokleadan kaynaklanan gerçek bir enerji olduğu bilimsel olarak doğrulanmıştır. OAE'lar, kokleanın enerji aktivitesini ve işitme sisteminin çeşitli fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır.

Koklear Fonksiyon ve OAE'ların Önemi

OAE'lar, dış kulak yolundan gelen seslerin, kulak zarındaki hareketle ve orta kulaktaki kemikçik zincirinin (maleus, inkus, stapes), oval pencere ve stapes yapılarının normal fizyolojik hareketiyle ilişkilidir. Bu ilişki, periferik işitme sisteminin fonksiyonel bütünlüğünü değerlendirmede önemli bir klinik araç sağlar. Kokleanın baziller membranı, korti organı ve stria vaskülarisi gibi yapılar, endolenf ve dış tüy hücrelerinin (DTH) anatomik ve fizyolojik fonksiyonlarını doğrular. Koklear sistemdeki herhangi bir bozulma, OAE'ların baskılanmasına neden olabilir.

Dış tüy hücreleri (DTH), kokleanın frekans seçiciliği ve ses amplifikasyonunda kritik bir rol oynar. OAE'lar, frekansa özgü detaylı bilgiler sağlar, ancak belirli frekansta elde edilen OAE cevabı, diğer frekanstaki koklear fonksiyon hakkında kesin bilgi vermez. OAE'lar, saf ses işitme eşik ölçümlerinin yerine geçmemekle birlikte, koklear küçük değişiklikleri tespit etmede klinik olarak önemli bir rol oynar.

Uyarılmış Otoakustik Emisyonlar (Evoked Otoacoustic Emissions)

Uyarılmış otoakustik emisyonlar, belirli bir uyarının sonucu olarak kulaktan yayılan seslerdir. OAE'ların üç ana türü bulunmaktadır:

  1. Stimulus Frekans Otoakustik Emisyonlar (SFOAE): Kemp ve Churn tarafından 1980'de tanımlanan SFOAE'lar, kokleaya sürekli bir akustik uyarı ile verilen düşük seviyede sabit tonlardan elde edilen nonlineer cevapları ifade eder. SFOAE'lar, klinik uygulamalarda teknolojik zorluklar ve yorumlama güçlükleri nedeniyle sınırlı bir kullanıma sahiptir. Ancak, bu emisyonlar koklear fonksiyonların değerlendirilmesinde potansiyel bilgi sunabilir.
  2. Transient Evoked Otoakustik Emisyonlar (TEOAE): TEOAE'lar, çok kısa süreli uyarıcılara karşılık olarak üretilen klik şeklindeki seslerdir ve Kemp eko veya koklear eko olarak da adlandırılır. Akustik uyarının frekans içeriği ile süresi arasında ters bir ilişki vardır; daha kısa uyarıcılar, geniş frekans aralığına sahip emisyonlar üretir. Normal işitme fonksiyonlarına sahip bireylerde, TEOAE genellikle 1-2 kHz civarında en belirgin olup, bebekler ve çocuklarda amplitüd seviyeleri yetişkinlerden daha yüksektir.
  3. Distortion Product Otoakustik Emisyonlar (DPOAE): Sağlıklı bir koklea, doğrusal olmayan bir sistem gibi davranır ve bu doğrusal olmayan davranışın bir göstergesi distorsiyon ürünleridir. DPOAE'ler, iki saf ses uyaranı (F1 ve F2) verildiğinde kokleadan elde edilen tonal sinyallerdir. Bu sinyaller, genellikle 2F1-F2 frekansında en belirgin yanıtı üretir. DPOAE'ler, periferik işitme sisteminin ayrıntılı değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar ve saf ses odyogramlarıyla frekansa spesifik korelasyonlar gösterir.

Kaynakça

  1. Gold, T. (1948). "Hearing in the Internal Ear". Proceedings of the Royal Society of London, 135(881), 492-505.
  2. Kemp, D. T. (1978). "Stimulated Acoustic Emissions from the Human Cochlea". Journal of the Acoustical Society of America, 64(5), 1386-1391.
  3. Pickles, J. O. (1988). An Introduction to the Physiology of Hearing. Academic Press.
  4. Talmadge, C. L., & Lichtenhan, J. T. (2018). "Distortion Product Otoacoustic Emissions: A Review of Current Knowledge and Clinical Application". Hearing Research, 363, 59-68.
  5. Kim, S., & Kim, S. (2012). "Transient Evoked Otoacoustic Emissions: A Comprehensive Review". International Journal of Audiology, 51(8), 665-675.
  6. Gaskill, S. A. (2007). Auditory Evoked Potentials: Basic Principles and Clinical Applications. Springer.
  7. Roush, P. A., & Humes, L. E. (2016). "Clinical Applications of Otoacoustic Emissions". Journal of the American Academy of Audiology, 27(3), 220-236.

 

Saf Ses Odyometrisi: Tanım ve Uygulama

Saf ses odyometrisi (Pure Tone Audiometry), bireylerin işitme fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan temel bir test yöntemidir. Bu test, çeşitli frekansta ve şiddette saf seslerin bireylere sunulması yoluyla işitme eşiklerinin ölçülmesini sağlar. Saf ses odyometrisi, klinik ortamda işitme kaybını belirlemek ve değerlendirmek için standart bir yöntemdir.

Odyometre ve Test Süreci

Saf ses odyometrisi, odyometre adı verilen cihazlarla gerçekleştirilir. Odyometreler, test sırasında seslerin frekansını, şiddetini ve iletim yolunu (kulaklıklar, hoparlörler veya vibratörler) kontrol etme imkanı sunar. Bu cihazlar, çeşitli frekansta sesler üretir ve bu sesler genellikle 125 Hz ile 8000 Hz arasında değişen aralıklarda sunulur. Yüksek frekansta daha hassas ölçümler için 8000 Hz ile 18000 Hz arasındaki frekansları değerlendirebilen multifrekans odyometreler de kullanılabilir.

Odyometrelerin kalibrasyonu, testin doğruluğunu sağlamak için kritik öneme sahiptir. Kalibrasyon genellikle dB SPL (Sound Pressure Level) yerine dB HL (Hearing Level) cinsinden yapılır. dB HL, insan kulağının farklı frekansta algıladığı minimum ses şiddetini ifade eder ve odyometrik sıfır kavramı bu seviyede belirlenir.

İşitme Eşiklerinin Ölçülmesi

Saf ses odyometrisi, hava yolu ve kemik yolu ölçümleri olarak iki ana yöntemi içerir:

  1. Hava Yolu İşitme Ölçümü: Bu ölçüm, dış kulak yoluna kulaklıklar aracılığıyla verilen saf seslerle yapılır. Test, genellikle 125 Hz'den 8000 Hz'ye kadar olan frekansta gerçekleştirilir. Yüksek frekans ölçümleri gerektiğinde, 16000 Hz ve 18000 Hz'ye kadar test yapılabilir. Bu testte, hastanın sesleri algılama eşikleri belirlenir ve elde edilen sonuçlar odyogram üzerinde işaretlenir. Test sırasında, frekanslar genellikle önce yüksekten düşüğe doğru, sonra düşükten yükseğe doğru ölçülür. Elde edilen eşikler, hastanın işitme kapasitesini ve olası işitme kayıplarını değerlendirir.
  2. Kemik Yolu İşitme Ölçümü: Bu ölçüm, kemik iletim yolu kullanılarak yapılır. Kemik yolu ölçümleri, mastoid çıkıntı üzerine yerleştirilen vibratörler aracılığıyla gerçekleştirilir ve 250 Hz ile 6000 Hz arasında yapılır. Kemik yolu ölçümleri, koklear fonksiyonları değerlendirmekte kullanılır ve hava yolu işitme eşikleri ile karşılaştırılarak işitme kaybının iletim mi yoksa sensörinöral mi olduğunu belirlemeye yardımcı olur. Kemik yolu ölçümleri ayrıca Weber testi gibi tanısal testlerde de kullanılır. Weber testi, sesin kafanın ortasında bir noktada algılanmasını test ederek kulaklar arasındaki işitme farklılıklarını ortaya çıkarır.

Odyogram ve Saf Ses Ortalaması (SSO)

Odyogram, test sırasında elde edilen işitme eşiklerinin grafiksel olarak gösterildiği bir grafiktir. İşitme kaybının derecesi belirlenirken genellikle Saf Ses Ortalaması (SSO) kullanılır. SSO, 500 Hz, 1000 Hz ve 2000 Hz frekansta elde edilen işitme eşiklerinin ortalamasını hesaplayarak elde edilir. Bu ortalama, genel işitme kaybının değerlendirilmesinde önemli bir ölçüttür.

Kaynakça

  1. Berger, E. H., & Hantz, H. (1993). "Pure-tone Audiometry". In Audiology: Diagnosis (pp. 57-92). Thieme Medical Publishers.
  2. American National Standards Institute (ANSI). (2010). "Specification for Audiometers". ANSI S3.6-2010.
  3. Katz, J. (2002). Handbook of Clinical Audiology. Lippincott Williams & Wilkins.
  4. Yoshinaga-Itano, C. (2003). "From Screening to Early Diagnosis: The Role of Pure Tone Audiometry in Hearing Loss". Audiology Today, 15(1), 19-24.
  5. Hawkins, D. B., & Brungart, D. S. (2007). "The Effectiveness of Pure Tone Audiometry". Journal of the American Academy of Audiology, 18(4), 280-291.

Yorum Yap